April 23, 2011

dumansız odada zaman


bütün saatlerin senin yüzünde bir yeri var
sabah güneşi alnında doğar
burnunda akşamüstü çayları
dudakların gecenin uçbeyi
günün dumanını üfleyen

lamba söner,
dumansız oda
bir fırtınaya tekabül eder
gece karanlığına düşer alaz
dumansız odaya panayır iner
eteklerinde yine mai uçurtmalar

uçurtmalara vurgun bir çocuktan yüzüne
açık bir mektup var.

Kıvanç

(23 Nisan, İzmir)

No comments:

Kış dönümü...

Yılların ardından… bir merhaba – uzaklarda kalan kendime de! İçtenlikle...   Yazarım belki bundan böyle. Kapattığım kapılar açılır, küfleri ...