May 30, 2007



Bizler, çeşitli halkların, kültürlerin ve kimliklerin farklılıklarıyla barış içinde bir arada yaşayabileceğine olan inancımızı koruyoruz. Bu ülkede yaşayan herkesin dil, ırk, inanç, cinsiyet ve cinsel tercih ayrımı gözetmeksizin eşit olduğuna inanıyor ve herkesi bu ülkede yaşayan insanların; haklarına, kültürlerine ve kimliklerine saygı duymaya çağırıyoruz.

www.bufkedestek.org

Waiting For Barbarians



Okay, Mariam Said ve ben. Bu fotograf Bogazici Universitesi'nde duzenlenen "Barbarlari Beklerken" baslikli konferansta cekildi. Illan Pappe, Karma Nabulsi, Murathan Mungan, Elias Khoury gibi isimlerin de konusmaci olarak yer aldigi konferansta Edward Said'in karisi Mariam Said ile tanisma firsati bulduk. Biraz deniz havasi aldik. Okay Bebek-Ortakoy sahili boyunca sanatsal fotograf calismasi yapti. Sehirici servisine yetismek icin kosarken ben dustum! Kisacasi her zamanki gibi ogrendigimiz ve eglendigimiz bir geziyi de geride birakarak Ankara'miza geldik.

May 27, 2007

Hepimiz...



Bogazici Universitesi ogrencileri ana akim medyanin butun karalama kampanyalarina ragmen cografyamizin butun renklerini sahneye tasiyorlar. Kurtce, Ermenice, Rumca, Turkce dansin, isigin ve sesin buyusunu kusanip bize ayna tutuyor.

Afis: Bogazici Universitesi Folklor Kulubu- Hepimiz

May 17, 2007

victory! (www.ortakaday.net)



Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından hepimiz öfkelendik ve OMUZ OMUZA verdik. Yalnız olmadığımızı, yüz binler olduğumuzu görüp umutlandık.

Irkçılığın, savaş çığırtkanlığının, tahammülsüzlüğün, işsizlik, yoksulluk ve adaletsizliğin ulaştığı tehlikeli boyutlar karşısında sadece cenazelerde omuz omuza veriyor olmaktan şikayetçiyiz. Özgürlük, eşitlik, demokrasi, adalet, halkların kardeşliği, barış ve refahtan yana olanların sesinin daha yüksek çıkmasını arzu ediyoruz.

Hepimizin, her sol parti ve sendikanın sahip çıktığı ortak taleplerimiz var ve bu taleplerin Meclis kürsüsünden dile getirilmesini istiyoruz.

Bugünkü koşullarda hiç bir parti yada grubun bu başarıyı tek başına elde edemeyeceğini gören biz aşağıda imzası olanlar, hiç bir savaş iznine, özelleştirmeye, ayrımcı yasaya oy vermeyeceğini, bunlara karşı TBMM'de bizleri temsil edeceğini ilan eden, patronların, generallerin, bürokratların, atanmışların, IMF'nin değil; ezilenlerin ve emekçilerin sesi olmaya söz verecek emekten, kardeşlikten, özgürlükten ve barıştan yana olan ortak bağımsız adaylar aracılığıyla seçime hazırlanmak istiyoruz.

Ayrıntılarda boğulmayan, sadece üzerinde ortaklaştığımız temel noktaları dile getirecek bir bildirgeyi imzalayacak ortak adaylarımız olursa yüz binlerce kişinin sandığa gitmeme ya da CHP'ye oy verme açmazından kurtulacağına inanıyoruz.

Ortak adaylarımız,

IMF ve Patronlara karşı emekçinin yanında yer almaya,
Savaşa ve her türlü sınır ötesi askeri operasyona karşı çıkmaya,
Kürt sorununun askeri değil barışçıl siyasi çözümünü savunmaya,
Halkların eşitlik, özgürlük ve kardeşliği için çalışmaya,
Atanmışlara karşı demokratik olarak seçilmişleri korumaya,
Yasaklara karşı özgürlükleri savunmaya,
Bütün dinsel, mezhepsel, cinsel, etnik ayrımcılıklara karşı ezilen, baskılanan grupların sesi olmaya,
Irkçılığa ve ayrımcılığa taviz vermemeye,
Kadın hak ve özgürlüklerinin yanında yer almaya,
Çevresel yıkıma karşı durmaya
söz vererek ortak taleplerin savunucusu ve sesi olacaklarını ilan etmelidirler.
Bu adımı destekleyen bütün parti ve kurumlar bu adaylara desteğini ilan etmeli ve bütün gücüyle seçim kampanyasına destek vermelidir. Bütün adayların kullanacağı ortak afiş, bildiri vb araçlar oluşturulmalı, bu araçlar, parti-kurum ayrımı yapılmadan hep birlikte kullanılmalıdır.

Sokakta ve sandıkta, emek, barış ve demokrasi mücadelesini, umudu yükseltecek, yüz binleri heyecanlandırabilecek, hepimizin gönlünden geçen böylesi bir alternatif yaratma sorumluluğundan kimse kaçmamalıdır.

May 8, 2007

oyumuz



Oyunuzu kime vereceksiniz?

Yaklasik 5 yildir muhalefet koltugunda oturup ulkeyi gerilimden gerilime surukleyen, siyaset alanini turban, laiklik, rejim tartismalariyla doldurup ve daraltip, isine geldiginde orduya yaslanan, 301. madde savunucusu, yazar-sanatci-azinlik dusmani, katakulli siyasetinin tanrisi, ulke halkinin haklarina, yoksulluguna dair tek bir cozum uretemeden kendisini sol zanneden bugunku CHP'ye mi?

Tek adam yonetiminden tek kadin yonetimine gecis yapan, cozum uretmeden, gundem yaratmadan, baskalarinin yarattigi gundemin uzerinde sorf yapan DSP'ye mi?

Yoksa kendisine sol diyen bu iki partinin birlesmesinden bir sol filan cikacagina mi inaniyorsunuz? Inaniyorsaniz, siz gercekten Turkiye'de mi yasiyorsunuz? Apoletli siyaseti nasil bilirsiniz? Pasa pasa yonetilmek mi istiyorsunuz? Darbeler, darbeciler, adam kayirmalar, hileli uyelikler solun neresinde durur?

Yoksa oyunuzu yine AKP'ye mi vereceksiniz? Muteahhite donusen mucahitlere mi vereceksiniz oylarinizi? Oylarinizi yolsuzluga, populizme, din soslu siyasete mi vereceksiniz? Ananizi alip mi vereceksiniz oyunuzu? Halkina hakaret eden basbakani nasil bilirsiniz?

Yoksa oyunuzu DYP-ANAP ittifakina mi vereceksiniz? Siz kayip silahlari, Susurluklari, yol kenarlarinda cesetleri yatan Kürt isadamlarini, Catlilari, Agcalari bilir misiniz? Ya o gezgin genel baskani bilir misiniz? Bakanlik yaptigi partiden ayrilinca salvolara baslayanlara daha once neredeydin der misiniz?

Yoksa Hrant Dink'i olduren, hocalarimizi evlerinden cikamaz hale getiren katillere mi vereceksiniz oyunuzu? Insanlari etnik kimliklerine gore ayiran ve Turk olmayanlarin uzerinde tepinen irkcilara, islamo-fasistlere mi vereceksiniz oyunuzu?

Oyunuzu geleceginize mi vereceksiniz? Yoksa sizi öcü geliyor diye korkutanlara mi? Kaybettigi silahlar Hizbullah'in evlerinde cikanlara mi? Demokrasiyi arac olarak kullananlara mi vereceksiniz oyunuzu?

OYLARINIZI SAHTE SOLA, GERICILERE, DARBECILERE ve KATILLERE VERMEYIN!
OYLARIMIZI SOLA, OZGURLUGE, GELECEGIMIZE VERELIM!

foto:www.yuksekovahaber.com/.../ secim_secilme_.jpg

May 7, 2007

yollarda...



Karadeniz Sahil yolunda aksamustu gunesinin dustugu yolda ilerliyor otobus. Yorucu, zor ama keyifli gecen bir arastirmayi tamamlamis olmanin huzurunu yasarken, geride biraktigim 5 gun boyunca yasadiklarimi dusunuyorum. Cay bahcelerini, yesilin binbir tonunu, deniz kokusunu ve farkli dilleri konusan Turkiyelileri.

Turkiyedeki tek ODP’li belediyeye insanlarin yaklasimlarini, Laz-Hemsin ayriminin toplumsal hayata yansimalarini, sinir ticaretinin bolgeye etkisini, Hopa gecelerindeki Dagistanli, Gurcu, Rus kadinlari, ve onlarin geceyi daha da siyaha boyayan oykulerini, Caykur fabrikalarini, cay kotalarini, daginik yerlesimleri, ormanlarin arasindan caglayan dereleri. Hamsili sebze yemegini, bize evlerini acan hic tanimadiklari ailelerimize bile selam yollayan, bir daha gelirsek bizi evlerinde misafir etmek istediklerini soyleyen insanlari, Hemsince konusan yasli teyzeyi, “O kiza nasil bakaysun da!” diyerek arkadasina satasan sevimli ufakligi, “ben seni cagurdum mi? ne geluysun buraya” diye bize cikisan yasli amcayi, gorusme sirasinda bana sinirlenip konusmayi bitiren adami hatirliyorum birer birer.

Kadinlarin saatlerce, binbir zorlukla topladiklari caylari satip paralarini Hopa’nin arabesk disko alemlerinde harcayan erkekleri dusunurken, gorustugum kadinlarin fisildayarak anlattiklari otel pencerelerinden olume atlayan Rus kadinlari geliyor aklima.

Hemsinliler aslinda Ermenidir diyen adamin gozlerine “ee nolmus yani” diye bakmamak icin kendimi tuttugumu, Lazlar buranin sahibi zannediyorlar kendilerini derken icindeki hinci gizlemeyen Hemsinli teyzeyi hatirliyorum.

Ankara’dan – Istanbul’dan tipki arsiz bir oryantalist gibi Turkiye’nin baska yerlerine bakarken takilan gozlukleri dusunuyorum. Karedeniz’in sadece yesil-orman-hamsi-cay bahcesinden ibaret oldugunu dusunenlere aciyacagim.

Neyse, yazacagim daha. Uzerimdeki sarhoslugu atmak istemiyorum. Belki biraz muzik…

Deniz kokusu getiriyorum….. Ankara’ya geliyorum!


Yazi: Kivanc
Foto: www.lavinya.net

May 5, 2007

yeni okulum :) The George Washington University




2,5 ay sonra gidiyorum. Sonunda mi demeliyim? Yoksa keske baska bir okul olsa mi demeliyim? Bilemiyorum. Biraz sessizlik, uzaklik ve kitap dolu bir oda sanirim bana iyi gelecek. Her gun yurudugum yollari adimlamaktan, bu tanisikliktan, bu sacma sapan muhabbetten sıkıldım!

May 2, 2007

Yasasin 1 Mayis!



Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Vermeyin insana izin kanması ve susması için
Hakkını alması için kitleyi bilinçlendirin
Bizlerin ellerindedir gelen ışıklı günler

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor
Halkların nasırlı yumruğu balyoz gibi patlıyor
Devrimin şanlı dalgası dünyamızı kaplıyor

Gün gelir gün gelir zorbalar kalmaz gider
Devrimin şanlı yolunda bir kağıt gibi erir gider

fotograf: www.milliyet.com.tr

Hopa'dayiz...



Bir yanimizda ormanlar bir yanimizda Karadeniz. Yesille mavinin arasinda Hopa sokaklarindayiz. ODTU Sosyoloji Bolumu'nden bir grup ogrenci Hopa'da yuruttugumuz arastirma icin sabahtan aksama kadar dar sokaklarda, sevimli, heyecanli insanlarin arasinda dolasiyoruz. Etnik ve kulturel farkliliklarin siyasal ve toplumsal hayatta bir karsiliginin oldugu bu ilcede hayatin nasil aktigina tanik olurken Turkiye fotograflari cekmeye devam ediyoruz. Evet hepimiz Ermeniyiz, Hemsinliyiz, Laziz, Posaliyiz, Gurcuyuz!

foto: www.hopa.bel.tr

Kış dönümü...

Yılların ardından… bir merhaba – uzaklarda kalan kendime de! İçtenlikle...   Yazarım belki bundan böyle. Kapattığım kapılar açılır, küfleri ...