geceye yaslanan evlerin
çay kokan duvarlarına
asıp müziğimizi,
ve duyarak
ıslak çimenlerdeki çıplak ayakların ürpertisini
kendini boğaza bırakan sandalların sesini,
basacağız
akşamın serin karanlığına;
anımsayarak
yavru martıları
-ki onlar sabah yıldızları-
duyacağız kalp çarpıntılarımızı;
kuytularımızda olgunlaşan
ve tortusuyla yılların
düşlerimizin ardı sıra düşeceğiz.
güneşli bir çocukluğun avlusunda
kamaşacak gözlerimiz.
o deli tayların ülkesine
varacağız.
k.
(Fotoğraf: Eylül, 2014)
No comments:
Post a Comment