April 29, 2008
ucarcasina
Washington'da gun basliyor,
meydanlar, parklar, trafik lambalari,
sabaha karsi esnemeden uyanan bir sehir burasi
ne bir sokak kedisi ne bir simitci
ne de kose basinda sicak ekmek kokulu firinlar
Washington'da gun basliyor
ve ben baska bir dunyayi adimliyorum ucarcasina!
taniklik yapmaya geldim
baska insan oykulerine
ve hayatin muzigine kapildim.
bir afrika barinda
kapattim gozlerimi!
ozluyorum
kendi sehirlerimi ve hikayelerimi
gun be gun, an be an yikilip yapilirmis hayat,
saatler hep ileri calisirmis, hayret!
ama yine de zincirlerini kirmis bir hapishane kackiniyim
butun sehirlerin sakiniyim
sevdigim kadinlarin tutkunuyum
elimde bir kitap, isliklarimla suzuluyorum,
M Street kafelerinden Potomac Nehri'ne.
arkamda kadin kahkahalari ve jazz melodileri
kimisi afrika barindaki perkusyon aletleri gibi kadinlarin
adimliyorlar yollarini, ucarcasina...
kimisi kayip kimliginin pesinde
telafi etmek icin kosturuyor gun boyu
eksik cocukluklarini insan etiketleriyle ortmeye calissalar da nafile
saatler hep ileri calisiyor cunku!
gulumsuyorum,
kayip, eksik, sahte kahkahalarina in-san-lar-in!!
hay-ret!!
birakarak
sarhoslarin geceyi aydinlatan naralarini arkamda
ve butun kadin kahkahalarini ve Blues Alley melodilerini
adimliyorum yolumu
Orhan Pamuk oturuyor karsima,
gozleri gozlerimde,
Flaubert'ten ve Dostoyevski'den ruhunda kalanlari anlatiyor
icimde rakili bir ogle vakti.
Kusadasi sahiline gidiyorum, ucarcasina.
itiraflarim Potomac'a dokuluyor:
BIR SEHRE GELDIM VE HAYATIM DEGISTI!
Kivanc
30 Nisan 2008
Foto: Tugba Kocaturk
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Kış dönümü...
Yılların ardından… bir merhaba – uzaklarda kalan kendime de! İçtenlikle... Yazarım belki bundan böyle. Kapattığım kapılar açılır, küfleri ...
-
Emory College'i iyi bir dereceyle bitirdikten sonra toplumla arasindaki iliskiyi cuzdanindaki paralarla birlikte yakan ve Alaska'ya ...
-
Yiğitliğini kapatmaya üzerine örtülen gazete kağıtları yetmiyordu. Televizyondan görebildiğim biraz kan ve tozdu. Yaşadığımız cehennemi yüzü...
-
Yesterday, Beats in the Heart of Orient or in its original name Battements au coeur de l'orient played in the historical concert hall,...
2 comments:
"Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim," dedin,
"bundan daha iyi başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim ülkede."
Yeni bir ülke bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir. Sen gene aynı sokaklarda
dolaşacaksın. Aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda. Başka bir şey umma-
Bineceğin gemi yok, çıkacağın yol yok.
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
Öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de.
-kavafis
"Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim," dedin,
"bundan daha iyi başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim ülkede."
Yeni bir ülke bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir. Sen gene aynı sokaklarda
dolaşacaksın. Aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda. Başka bir şey umma-
Bineceğin gemi yok, çıkacağın yol yok.
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
Öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de.
-kavafis
Post a Comment