October 30, 2007
"Hakkari'de öldürülen gençlerin ardakalan fotograflarına bakarken burnumuzun direğini sızlatan, yüreğimizi mengene gibi sıkan bir şey de yüzlerindeki taşra-varoş masumiyeti. Yoksul ana-babalarının kınalı kuzuları. Kavruk melekler.
Esir alınan askerlerden birinin anası Kürtçe yakarıyor. 'Ben onu limon bahçelerinde büyüttüm' diye. Bir diğeri Arapça konuşuyor.
Dünyanın nimetlerine hep uzaktan, kapı aralığından bakarak yaşamış, çocuğunu büyütebilmek için başkalarının yükünü taşımış, mal gibi kamyonlara yüklenip tarım köleliği yapmış insanlar.
Onların canlarıyla kabadayılık yapan, kapıldıkları milli galeyanının sopası olarak o kavruk çocukları misliyle feda etmeye hazır insanların çığırtkanlığı karşısında sakin ama kararlı durmak zorundayız." (Y. Turker)
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Kış dönümü...
Yılların ardından… bir merhaba – uzaklarda kalan kendime de! İçtenlikle... Yazarım belki bundan böyle. Kapattığım kapılar açılır, küfleri ...
-
Emory College'i iyi bir dereceyle bitirdikten sonra toplumla arasindaki iliskiyi cuzdanindaki paralarla birlikte yakan ve Alaska'ya ...
-
Yiğitliğini kapatmaya üzerine örtülen gazete kağıtları yetmiyordu. Televizyondan görebildiğim biraz kan ve tozdu. Yaşadığımız cehennemi yüzü...
-
Yesterday, Beats in the Heart of Orient or in its original name Battements au coeur de l'orient played in the historical concert hall,...
No comments:
Post a Comment